Mary, akşam yemeği için sebze alması gerektiğini hatırlar ama tırnakları henüz kurumamıştır. Üstelik misafirleri de yoldadır.
Bu yüzden eşine mesaj atar:
“Hayatım, lütfen ofisten dönerken sebze almayı unutma. Bu arada Priscilla da sana selam söylüyor.”
Paul hemen cevap yazar:
“Priscilla mı?”
Mary gülümseyerek cevaplar:
“Şaka yapıyorum. Mesajı dikkatlice okuman için yazdım.”
Paul birkaç saniye düşünür ve yazar:
“Ama ben şu an Priscilla’yla birlikteyim, sen hangi Priscilla’dan bahsediyorsun?”
Mary’nin içi bir anda buz gibi olur. Zaten bir süredir şüpheleniyordur.
“Neredesin?” diye sorar.
“Sebze pazarının oradayım.” der Paul.
Mary tırnaklarını unutur, misafirleri unutur, anahtarı kaptığı gibi çıkar.
Birkaç dakika içinde sebze pazarına varır.
Kocasına mesaj atar:
“Neredesin?”
Paul cevaplar:
“Ofisteyim. Sen neredesin?”
Mary sinirle yazar:
“Sebze pazarındayım!”
Paul cevabı yapıştırır:
“Harika! Sebzeleri sakın unutma…”